Sex Hikayeleri

4 ay önce - Admin Ekledi - 5078 Kez Okundu

Kayınpederimin Sayesinde Yediğim Yarraklar

Kayınpederimin Sayesinde Yediğim Yarraklar

Slm, ben Ankara’dan Hümeyra. Ailemin maddi durumu fevkaledeydi. SevdiÄŸim genç, babamın tabiri ile, ipe sapa gelmez itin ta kendisiydi. Ama sevmiÅŸtim onu. Üniversiteyi kazanmama raÄŸmen gitmedim. Bir gece ona kaçtım ve evlendik. Ailem beni birdaha kabul etmedi. Evleneli bir yıl olmuÅŸtu ve ben ozamanlar 19 yaşındaydım. Kocamın ailesiyle birlikte oturuyorduk. Gerçekten de maddi imkanlarımız çok ama çok kısıtlı idi. Bir yıl çok büyük maddi güçlüklerle geçti. Kocam girdiÄŸi iÅŸlerden bir haftada çıkan, çalışmak istemeyen tembel biriydi. Gün geçtikçe de kocama olan sevgim azalır olmuÅŸtu. Üzgündüm, sürekli aÄŸlayarak geçiriyorum günlerimi. Sonunda kocam askere gitti, bense kayınpederlerin yanında kaldım.

Kayınpederim bir bakanlıktan emekli idi. Aynı bakanlıktan emekli olan arkadaşı Ali bey, bir inşaat firmasını kurmuş ve kendisine bir sekreter ve dışarıda işleri koşturacak birisini arıyormuş. Kayınpederim de ona, (Bizim gelin çalışsın, oğlan asker, zor durumdayız, bir sürü borç bırakıp gitti eşek sıpası!) diye dert yanmış. Ali bey de, (Tamam gelsin başlasın hemen!) demiş. Kayınpeder bana iş bulduğunu söylediğinde, en azından elime geçen parayla kendi ihtiyaçlarımı alırım, kocama para gönderirim, bir güvencem olur gibi düşüncelerle hemen kabul ettim tabii ki.

Kayınpeder beni aldı, Kızılay’da bir binaya gittik. Binada, ev olarak kullanılan normal dairelerin yanı sıra, bazı daireler büro olarak kullanılıyordu. Büronun kapısını 50 yaÅŸlarında, biraz kel, bıyıklı, orta boylarda bir bey açtı. Evet bu Ali beydi. Çok sevecen bir ÅŸekilde karşıladı bizi. Oturduk konuÅŸtuk. Ben o zamanlar incecik narin yapılı biriydim, uzun saçlarım vardı. O gün güzel de giyinmiÅŸtim. Biraz oturup konuÅŸtuktan sonra, Ali bey kayınpederime, “Biz gelininle anlaşırız, sen merak etme üstad!” dedi ve kayınpederimi uÄŸurladı. Ben o günden itibaren çalışmaya baÅŸladım. Ali bey ne derse harfiyen yerine getiriyordum. Öğlen yemeklerini bazen beraber, bazen de odamda ben tek yiyordum. Güzel geçiyordu günlerim. Elim parasal yönden biraz düzelmiÅŸ, eve de yardım ediyordum. Kayınpeder halinden çok memnundu. Ben akÅŸamları eve gelince bana hiç iÅŸ yaptırtmıyordu bile, evdeki görümceme yaptırıyordu tüm eviÅŸlerini iÅŸleri. Böyle aradan 4 ay geçmiÅŸti.

Ali beyin eÅŸi birkaç yıl önce vefat etmiÅŸti. HoÅŸ arada sırada bayan arkadaşının da geldiÄŸini görmüştüm. Bayan arkadaşı gelince, Ali bey beni dışarıdaki iÅŸlere gönderirdi. Olayın farkına varmıştım, ama herkesin özel hayatı, beni ilgilendirmez diyordum, ama çokta merak ediyordum yalan yok. Ali beyin arada sırada da beni süzdüğünün farkındaydım, ama hiçbir ÅŸey söylemiyordu bana. Bir gün bana seslendi, “Hümeyra, bu gün arkadaşım Mustafa gelecek, ÅŸu parayı al da biraz çerez, kavun, beyaz peynir, meyva falan al. Haa, rakı da az, bir de soÄŸuk rakı al!” dedi. “Peki!” dedim, dediklerini karşıdaki marketten aldım ve hemen geldim. MutfaÄŸa gidip hazırladım, bürodaki masaya getirdim.

Ali bey akÅŸam üstü arada bir demlenir, benle sohbet eder, ben de kola içerek ona eÅŸlik ederdim. Yine öyle olacak zannettim. Neyse, aradan 10 dakika geçmeden kapı çaldı. Mustafa bey geldi. Kendisi de aynı bakanlıktan emekli idi, o da hemen hemen aynı yaÅŸlardaydı. Kapıyı açınca bana gülümsedi, yanağımı okÅŸadı. Ben kapıyı kapatmak için arkamı döndüğümde eli kalçama dokundu. Yok yok, mutlaka eli yanlışlıkla çarptı, öyle birÅŸey yapmaz dedim kendi kendime. Güldüm, içeri buyur ettim ve odama çekildim. Büro ile odam arasında da bir koridor vardı. Bir ara benden bahsettiklerini duydum. Kapıların açık olmasına raÄŸmen tam anlaşılmıyordu konuÅŸtukları, ama benden bahsediyordu Mustafa bey. Ne diyordu diye merak ediyordum…

Sonra beni çağırdılar yanlarına. GittiÄŸimde Mustafa bey, “Hümeyra, gel otur, bizimle bir duble rakı da sen iç, hem biraz da laflarız!” dedi. Hayatımda hiç içki içmemiÅŸtim. Ama sırf hakkımda ne konuÅŸtuklarını çok merak ettiÄŸimden kabul ettim. Rakıdan bir yudum aldım ve tadını da kokusunu da beÄŸenmedim. Yüzümün ekÅŸidiÄŸini görünce, Mustafa bey, “İlk defa mı içiyorsun?” diye sordu. Ben, “Evet, tadı berbat!” deyince, “Ozaman bir seferde fondip yap!” dedi. DediÄŸi gibi yaptım, bir dikiÅŸte bitirdim bardaktaki rakıyı. Ama halen aÄŸzımdaki Anason tadı vardı ve yine yüzüm ekÅŸimiÅŸti. Mustafa bey kendi çatalıyla aÄŸzıma önce biraz beyaz peynir verdi, üstüne de bir parça kavun yedirdi. AÄŸzımdaki Anason tadı ÅŸimdi yerini kavun tadına bırakmıştı, ama kafamın hafiften dönmeye baÅŸladığını hissediyordum. Ve iÅŸin garip tarafı, vücudum gevÅŸemiÅŸ, dilim çözülmüştü, sebebini bilmediÄŸim bir ÅŸekilde neÅŸeliydim. Bana sormadan Ali bey bir duble daha rakı doldurup verdi elime, “Al bakalım, bu seferkini yavaÅŸ yavaÅŸ yudumla!” dedi.

Ben rakıdan yudumladıkça, Ali beyle Mustafa bey sırayla aÄŸzıma beyaz peynir ve kavun veriyorlar, kah sırtımı sıvazlıyorlar, kah başımı okÅŸuyorlardı. DoÄŸrusu gösterdikleri bu ilgi çok hoÅŸuma gitmiÅŸti. Sonunda ikinci dublem de bitmiÅŸ ve kafam çok güzel olmuÅŸtu. Ali bey, “Bak sana bir teklifimiz olacak, daha çok para kazanmak ister misin?” deyince, hemen atladım, “Tabii ki isterim!” dedim. “Bizim dediklerimizi yaparsan eline çok iyi para geçer! Ailece zor durumda olduÄŸunu biliyoruz. Kayınpederin bana (Eti de senin, kemiÄŸi de!) demiÅŸti, hatırlıyor musun?” dedi. Evet gerçekten te öyle söylemiÅŸti.

Ali bey, “EÄŸer daha çok çalışırsan, sana daha çok para veririz!” dedi. “Tamam, çalışırım!” dedim. “Söz mü?” dediler, “Söz! Ama ne iÅŸ yapacağım?” dedim. “Kabul ediyor musun, önce onu söyle?” dediler. “Tabii ki kabul ediyorum, neden etmeyim? Sonuçta haftasonlarım boÅŸ geçiyor!” dedim. “Bir iki saat te akÅŸamları fazladan çalışırsın!” deyince, “Tamam!” dedim. “Ozaman mesai çizelgen için ÅŸunu imzala! İstersen oku!” dediler. Onlara çok güvendiÄŸimden ve ayrıca arada kayınpeder de var diyerek, hemen imzaladım. Ali bey kayınpederimi de aradı, durumu izah etti, o da seve seve kabul etti, fazladan para alacaktım sonuçta.

Ali bey güldü, kağıdı aldı, kasaya koydu ve Mustafa beye, “Güzel! Bak hiç zor olmadı!” dedi. Mustafa bey de güldü, rakısını içmeye devam etti. Ben halen anlamamıştım, fazladan ne iÅŸ yapacağımı sordum. Ali bey gülerek, “Bizim özel isteklerimizi yerine getireceksin! Bizi memnun et, biz de seni fazla fazla memnun ederiz!” deyince, “Nasıl yani?” dedim. Mustafa bey bir kahkaha attı, “Üstad sen harikasın valla, nerden bulursun bunları yaa!” dedi. Ali bey gayet ciddi bir ÅŸekilde, “Bak Hümeyra, biz seni bir güzel sikeceÄŸiz!” deyince, bir reflexle, “Hayır, olmaz!” dedim. “Nasıl olmaz? İmza attın! Ayrıca kayınpederine telefon ederim, senin gelin çalışmak istemiyor, hem de eli uzun, birkaç kez hırsızlık yaparken yakaladım onu derim!” dedi.

Ne yapacaktım ÅŸimdi ben? Acaba kabul etse miydim? Üstelik ne zamandan beri yarak da görmemiÅŸtim. Bazı geceler rüyamda boÅŸaldığım bile oluyordu. Tüm cesaretimi topladım ve “Tamam kabul ediyorum, istediÄŸinizi yapacağım!” dedim. Mustafa bey, Ali beye, “İşte bu dostum! İlk sen buldun, ilk sen bak tadına!” dedi. Ali bey elimden tutarak beni kaldırdı ve misafirleri kabul ettiÄŸi odaya götürdü. Ayakta gömleÄŸimin düğümelerini açtı. Dudaklarımı, boynumu boÄŸazımı öperken, bir eli göğüslerimde geziniyor, göğüslerimi sıkıyor, diÄŸer eli de kalçalarımı okÅŸuyordu. Sonra beni kanepeye oturtup, kendisi soyunmaya baÅŸladı, “Hadi durma, soyun sen de!” dedi. Sıkıla sıkıla soyundum. Kanepeye uzandım. Kapı yarı açık kalmıştı bu arada…

Ali bey sikini eline almış, yüzüme doÄŸru sallayarak, “Hadi biraz em de kendine gelsin!” dedi, sikini aÄŸzıma dayadı. Kocamla seviÅŸiyormuÅŸum gibi hissetmeye çalıştım, gözlerimi yumdum ve bir güzel emdim sikini, taÅŸaklarını yaladım. MeÄŸerse nekadar çok özlemiÅŸim yarak yalamayı. Ali bey sikini biraz yalattıktan sonra aÅŸağı tarafıma geçti, bacaklarımı ayırdı ve kalçalarımı okÅŸayarak, dilini amıma soktu. Amımın dudaklarını emiyor, klitorisimi yalıyordu, bu konuda kocamdan daha tecrübeliydi. Amım müthiÅŸ sulanmıştı. O ara kapıda Mustafa beyi gördüm, bize bakıyor ve yarağını sıvazlıyordu. Az sonra o da içeri soyunuk bir ÅŸekilde geldi, kalkık yarağını aÄŸzıma verdi. Resmen aÄŸzımı sikiyordu, aÄŸzımda gidip geliyordu. Ben artık kendimi olayın akışına kaptırmıştım, çünkü bedenimin buna ihtiyacı vardı.

Ali bey amcığımı yalıyor, arada bir parmaklarını sokuyordu amıma. BoÅŸalacağımı hissettim, iyice dolmuÅŸtum çünkü. Kaç aydır yarrak yüzü görmezken, ÅŸimdi iki tane vardı. Ali bey kalktı ve Mustafa beyle yer deÄŸiÅŸtirdiler, ÅŸimdi Ali beyin yarağı aÄŸzımda, Mustafa bey benim amcığımı yalıyordu. Mustafa bey amımı yalarken bir ara parmağını göt deliÄŸine soktu, iÅŸte o zaman sarsıla sarsıla orgazm olup, iÅŸercesine boÅŸaldım. Mustafa beyin yüzü püsküren zevk sularımdan sırılsıklam olmuÅŸtu. Mustafa bey bir, “Woawww!” çektikten sonra doÄŸruldu, bacak arama yanaÅŸtı. Yarağını önce amımın dudakları arasına sürttü, sonra birden sonuna kadar kökledi amıma.

Kaç aydır yarak girmediÄŸi için amcığım daralmıştı. Bundan dolayı canım yanmıştı, ama bir o kadarda hoÅŸuma gitmiÅŸti. Yarağı içimi doldurmuÅŸtu. Bir taraftan Ali bey aÄŸzımı sikerken, Mustafa beyin amcığımı sikmesi tarif edilmez bir zevk veriyordu bana. DoÄŸrusu Mustafa bey iÅŸini iyi yapıyordu, bir taraftandan da, “Uzun zamandır sikilmediÄŸi belli, amı öyle dar ki, sikimi mengene gibi kıstırıyor üstadım!” diyordu. Bu Ali beyi dahada da ÅŸehvetlendirmiÅŸti ki, iyice sokuyordu yarağını aÄŸzıma, boÄŸazımın derinliklerine kadar giriyordu. Sonra aniden aÄŸzıma boÅŸaldı. Midem bulanmadı hiç, sikini emmeye yalamaya devam ettim, ama yutmadım, döllerini geri sikine tükürdüm. O sırada Mustafa bey de, “Offf, harika bir amcığın var!” diyerek içime boÅŸaldı…

Biraz dinlendikten sonra beni kaldırıp banyoya götürdüler, bir güzel yıkadılar, kuruladılar. Sonra da büroya geçtik, üçümüz de çırılçıplak bir şekilde. Beni aralarına oturtmuşlardı, sürekli iltifat ediyorlardı. Harika bir kadın olduğumu, böyle gidersem çok para kazanacağımı ve bir kadının ne kadar çok sikilirse o kadar güzelleşeceğini falan söylüyorlardı. Rakılarını yudumluyorlar, bir taraftan da meze olarak göğüslerimi öpüyorlar, amcığımı kurcalıyorlardı. Ben de iki elimle onların yaraklarını sıvazlıyor, tekrar kaldırmaya çalışıyordum. Doymamıştım çünkü, bir kez sikilmiştim daha. Evlendiğimizin ilk günlerinde kocam beni sabaha kadar siker inletirdi de, banamısın demezdim.

Sonra Mustafa bey masayı biraz ittirip yer açtı ve yarağını iyice emmemi söyledi. Kalktım ve önünde çömelerek yarağını aÄŸzıma aldım. Tıpkı Ali beyin sikini ve taÅŸaklarını da yalayıp emdiÄŸim gibi, güzelce yaladım emdim. O sırada Ali bey de kalktı ve arkama geldi, ben Mustafa beyin yarağını yalarken, belimden tutup beni önünde domalır hale getirdi. Sonra götümün yanaklarını iki elimle ayırmamı istedi. DediÄŸini yaptım. Mustafa bey de saçlarımı eline dolamış, yarağını aÄŸzıma vermeye devam ediyordu. Birden göt deliÄŸimde garip bir ıslaklık hissettim. MeÄŸersem Ali bey göt deliÄŸime bir parça kavun koymuÅŸ, parmağıyla da kavunu götüme yedirmeye çalışıyordu. Tabi kavun parçasının hepsi götüme girmiyor, birazı göt deliÄŸimin aÄŸzında eziliyor, suyu amıma akıyordu. Ali bey de amımdan yukarı doÄŸru yalayarak göt deliÄŸime geliyor ve ezilen kavun parçalarını yiyor, sonra da göt deliÄŸimi yalıyordu…

Bu iÅŸlemi birkaç kez yaptıktan sonra, “Mis gibisin yavrum, amın da götün de harika! Hele bu göte hiç giren olmamış, bakir kalmış burası!” deyince, eyvah ÅŸimdi götümü sikecek diye iç geçirdim. Ama itiraz hakkım yoktu, zaten onların seks kölesi olmuÅŸtum, artık geriye dönüş yoktu. Derken götdeliÄŸimde bir yanma hissettim, hemen ardından Ali bey göt deliÄŸimi yalamaya baÅŸladı. Bu sefer de götdeliÄŸime biraz rakı döküp yalıyordu. Bir süre sonra götdeliÄŸim iyice uyuÅŸmuÅŸtu artık, nerdeyse götümü parmaklamasını bile hissetmiyordum. Ali bey yarağını yavaÅŸ yavaÅŸ sokmaya baÅŸladı parmaklarıyla alıştırdığı götüme. İlk baÅŸlarda çok hafif acı hissettim. Ama sonra yarrağının tamamını götüme köklemesiyle gözlerimden yaÅŸlar geldi. Mustafa bey de yarağını aÄŸzımdan çıkartmış, yarağıyla yüzüme vuruyor, “Hadi doÄŸru dürüst yala ÅŸunu kaltak, daha seninle iÅŸim var! Senden iyi bir fahiÅŸe çıkacak, eminim buna!” gibi ÅŸeyler söylüyordu. Ali bey fazla geçmeden böğürerek boÅŸaldı götümün derinliklerine, ılık ılık hissediyordum döllerinin içime fışkırmasını. BoÅŸalması bitince yarağını götümden çıkarıp banyoya gitti.

Sonra Mustafa bey yere yattı ve yarağını eliyle dik tutarak, “Hadi otur üstüne!” dedi. Amcığımın dudaklarını ayırıp yarağına oturdum. Rahatça girmiÅŸti amıma. Üstünde zıplatıyordu beni. “Ohhh orospu, aÄŸzını sikmek ayrı zevk, amını sikmek ayrı bir zevk veriyor! Orospummm!” diyor, bu kelimeler beni dahada azdırıyor, yarağının üstünde sanki dans ediyordum, kalçalarımı kıvırıyor, içimde yarağını gezdiriyordum. İçimi büyük bir heyecan kaplıyor, zevkten bacaklarım titriyordu. Evet ikinci kez boÅŸalıyordum ve bunu hisseden Mustafa bey daha hızlı pompalıyordu alttan. Az sonra ikimiz aynı anda boÅŸaldık. Biraz öyle kaldıktan sonra, beni üstünden kaldırıp, “Benden bu kadar!” diyen Mustafa bey de banyoya gitti. Bense ter ve döller içinde kalmıştım…

Kanepeye oturup biraz kendime geldikten sonra, kalktım ben de banyoya gittim. Ali bey banyodan çıkmak üzereydi, beni görünce, “Gel bakalım, madem biz terlettik, biz yıkayalım seni!” dedi. DuÅŸun altına girdiÄŸimde amımdan ve götümden döller süzülüyor, bacaklarımdan aÅŸağı akıyordu artık. İkisi birden güzelce yıkadı beni, göğüslerimi, amcığımı, götümü bolca köpükleyerek. Sonra kurulanıp içeri girdik, üstümüzü giyindik, masayı toparladık. Saate baktım, nerdeyse 21:00 olmuÅŸtu, “Eyvah, evden merak etmiÅŸlerdir beni!” dedim. Ali bey, “Yok ben kayınpederine söyledim, bu akÅŸam geç geleceÄŸini! Merak etme, seni eve kadar bırakacağım!” deyince biraz rahatladım. Mustafa bey, “Ben çıkıyorum üstad!” dedi, yanıma geldi dudaklarımdan öptü, “Harika bir yaratıksın sen!” dedi ve elime bir miktar para sıkıştırdı, gitti. Parayı çantama koyarken baktım, bir maaşım kadardı!

Ali bey, “Hadi yavrum, biz de çıkalım artık!” dedi, büroyu kapatıp çıktık, arabaya bindik. Arabayı çalıştırmadan cüzdanını çıkarıp, bir okadar para da o verdi ve “Bu akÅŸam harika geçti, inan bak hiç piÅŸman olmayacaksın! Al ÅŸu parayı, ama hepsini verme kayınpederine! Haa, bir ara seni Cavit’le tanıştıracağım, haftasonu onunla birlikte olacaksın. Ben gelmeyeceÄŸim, ikiniz olacaksınız sadece, hiç acıma ona, iyice gevÅŸesin, ihale iÅŸi var, onu çok memnun et, ihaleyi bize versin daha çok kazanacaksın!” dedi. “Tamam!” dedim, parayı aldım çantama attım. Çok sevinmiÅŸtim, bir iki saat içinde bu kadar çok para kazanmıştım…

Eve geldik. Arabayı park etti. Ben anahtarımla açacakken, Ali bey zili çaldı. Kayınpeder kapıyı açtı, “Buyurun girin içeri!” deyince, Ali bey, “Yok yok girmeyim, Hümeyra’yı getirdim, kendi elimle teslim edeyim dedim, sonuçta emanet!” dedi. Ben içeri girdim ve Ali beye, “Bir yorgunluk kahvesi yapsaydım size, bugün çok çalıştınız, çok yoruldunuz!” dedim. Ali bey güldü, “Senin bu gelin harika biri, sanki kendisi hiç yorulmadı! Hadi yarın görüşürüz!” dedi gitti.

Ben de odama gittim, paranın az bir kısmını çıkarttım cüzdana koydum, sonra içeri girip, “Baba, al!” dedim. Kayınpeder parayı görünce öyle bir sevindi ki, hiç sormayın. “Haftasonu için tekrar mesai varmış!” dedim. “Aman olsun kızım, aman olsun, ikimiz iki taraftan borçları kapatırız! Sakın, yapmam etmem deme, kim verir bu zamanda bu kadar para? Bak iki saatte iyi para almışın!” dedi. Oysa kendime daha çok para kalmıştı. “Yok baba olur mu, iÅŸ olsun yeter ki, yaparım ben!” dedim. “Yemek yedin mi kızım sen? Hemen birÅŸeyler hazırlasınlar!” dedi. “Aç deÄŸilim, çok yorgunum, hemen yatayım!” dedim. “Tamam tamam, hemen yat dinlen!” dedi.

Odama girip yattım. Bugün neler yaÅŸadım diye gözden geçirirken, uyuya kalmışım…